Her geçen gün, bir öncekini aratır oldu!
Neden böyle olduk?
Hangi ara değerlerimizi yitirdik?
Nasıl bir anlayıştır bu?
Fırsatçılığa göz yumanlar kim?
Hemen hemen her alanda ‘fırsatı ganimet bilenler’ yüzünden içinden çıkılamaz bir ekonomi içine sürüklendikçe sürükleniyoruz.
* * *
Krediyi batır.
Tokatla!
Sebze-meyveyi depola.
Tokatla!
Sahte fatura kes.
Tokatla!
Hazine mallarını gaspet.
Tokatla!
Emlak çetesi oluştur.
Tokatla!
Gıdayı tekelleştir.
Tokatla!
Sahte vekâletle Suriyelilere ait arazileri sat.
Tokatla!
Devlet kurumlarının ihalelerini üç-beş kat fiyata alıp, silsile yoluyla haksız kazanç sağlayıp tokatlayanları da unutmamak gerek.
Haa bu arada…
Tokatlamak marifet sayılır olmuş!
* * *
Ya Adalet!
Ya Adalet!
Ya Adalet!
Sabırla bekliyoruz.
Hiç kimsenin yanına kar kalmasın!
Hele hele ‘hayırsever’ etiketiyle üstü örtülmeye çalışılan tokatçılığın vardığı boyut öyle bir hal aldı ki; deprem sonrası bile devam ediyor.
İnşaat demirinde de…
Beton imalatında da…
‘Bu kadar da değil!’ demeyin sakın.
* * *
Nerde kalmıştık?
Vah memleketim vahhh!