Depremden etkilenen Hatay’da, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği ve Türk Çocukları Eğitim Vakfı işbirliğinde hayata geçirilen “Ben Buradayım” projesiyle depremlerden etkilenen çocuklar halı sahada oluşturulan atölyede resim, müzik, drama ve dans eğitimi alıyor.
Konteyner kentlerde yaşayan 8-13 yaş grubundaki yaklaşık 200 çocuğun deprem travmasını atlatması için kent merkezindeki halı sahada oluşturulan atölyeyle çocukların, sanat terapisi ve çeşitli atölye çalışmalarıyla duygularını ifade etmeleri, öz güvenlerini artırması ve sosyal becerilerini geliştirmesi hedefleniyor.
“Sanatın iyileştirici gücünü kullanıyoruz”
Proje Koordinatörü Makbule Kalyon Hatay’da 13 Mayıs’tan itibaren 6 gönüllü öğretmenle depremzede çocuklara resim, müzik, drama ve dans atölyesi çalışması gerçekleştirdiklerini söyledi.
Konteyner kentte yaşayan çocukları her gün servislerle projenin yürütüldüğü Antakya Çocuk Evleri Sitesi halı sahasına getirdiklerini anlatan Kalyon, çocukların yaşadığı deprem travmasını atlatmalarına sanat yoluyla katkıda bulunmaya çalıştıklarını belirtti.
Prodenin anlamına değinen Kalyon, “Biz burada sanatın iyileştirici gücünü kullanıyoruz. Burada kendi içimizde ifade edemediklerimizi sanatla birleştirip, içimizdeki renklerle iyileştiriyoruz, ifade ediyoruz. İfade ettiğimiz nokta da zaten iyileşmeye başladığımız noktadır. Bizler de burada dezavantajlı durumdaki tüm depremzedeler için aslında kendilerini ifade edebilecekleri başka bir platform yaratmaya çalışıyoruz. Projemizdeki ‘ben buradayım’ ifadesini, bizim burada olduğumuzu değil, Hataylıların burada olduğunun farkında olduğumuzu bilmeleri için kullanıyoruz. Onların dinlendiklerini bilmeleri, ifade ettiklerini de duyduğumuzu anlamalarını istiyoruz. O yüzden hep birlikte gönülden burada arkadaşlarımızla onlara destek olmaya çalışıyoruz” dedi.
Ressam ve sanat terapisti Şahika Çağlar da projeye katılan çocuklardan yaşadıklarını resimle anlatmalarını istediklerini belirterek, “Çocuklar ilk geldiklerinde ne yapacaklarını bilmiyordu. Konteyner kentlerden geliyorlardı. Her türlü boyayı ellerine verdik. Kendilerini anlatmalarını istedik, çiçekler yaptık, çiçek açsın Hataylı çocuklar diye. Yaklaşık 200 çocuğun yapmış olduğu dev bir çiçek tablomuz oldu. Şimdi kuşları yapıyoruz. Sanat her zaman iyileştirici güç. Çocukların ilk geldikleriyle akşam giderkenki yüz ifadeleri, gözlerindeki ışık değişiyor, o kadar güzel gözlemliyorsunuz ki bu da bizi son derece mutlu ediyor” diye konuştu.
Sanat terapisti Suzanne Gregoire de proje kapsamında, çocuklara dans terapisi uyguladıklarını anlatarak, “Sözcükleri kullanamadığınız zaman dans ve görsel sanatlar aslında evrende kullanabileceğimiz en iyi dil. Buradaki çocuklarla çalışan çok iyi bir takımımız var” ifadesini kullandı.