Taştan değil, etten-kemikten yaratılmışım.
İnsanım, her şeyden önce…
* * *
İş temposu çok yoğun.
Deprem sonrası daha fazla.
Sorunlar da katlandı!
* * *
Gazeteciliği büyük bir aşkla yapıyorum ve sizlere olan sorumluluğumun bilincindeyim
Hangi şartta olursa olsun yazıyorum.
Her gün bu köşede dertleşiyoruz.
Yorgunluğu bile bir tarafa attığımı bilin!
Sizlerle çok mutluyum.
Zaman zaman eleştiriyorsunuz yazılarımı.
Zaman zaman da takdir ediyorsunuz.
Elbette ki çok sesli olmanın tadıdır bu!
* * *
Böyle tadında kalsın.
Birbirimizi anlamaktır önemli olan!
Bir an sonra bile neyle karşılaşacağımızı bilmeden, hayatın şu kısacık diliminde gereksiz şeylerle uğraşılmasına anlam vermek mümkün değil.
Sonuç?
Empati kurmayı başarmalıyız önce!
* * *
Evet!
İnsanım, duygularım var.
Sohbet etmek istedim.
Gündemin o yıkıcı yanından uzaklaşmak gerektiğini ve buna benim de hakkım olduğunu ifade ediyorum.
* * *
Bu yazıda da duygusallığım tuttu.
Sormayın nedenini!
Hani sırtını güvenle dayadığın ve dağ gibi gördüğün isimler olur ya…
Sırtını dayadığında düşersen eğer!
Bunu anlatabilmek o kadar zor ki!!!