Depremin üzerinden yaklaşık üç ay geçti.
Enkazlar kaldırılıyor.
Yavaş yavaş yaralar sarılsın diye çaba var.
Dışarıdan gelenler çok fedakâr.
Özledik.
O güzel İskenderunumuz’u özledik!
Çarşıda hareketlilik başladı.
Birkaç kurumun çabası dikkat çekiyor.
Gerisi, adeta havanda su dövüyor!
Depremin yaraları sarılsın diye uğraş verilirken, Sivil Toplum Kuruluşları da elini taşın altına koymalıdır.
Esnaf’ın katkısı asla küçümsenmez.
Hep birlikte destek verelim.
İskenderun Ekonomisi’nin temel taşıdır onlar.
Şehrimizi canlandırdılar.
Peki ya kent temizliği?
Bu konuda hepimize görev düşüyor.
Gündemin yoğun temposunda çalışırken, İskenderun’un beyefendi isimlerinden işadamı dostum Yusuf Teoman aradı ve çevre kirliliğinin sağlığı tehdit eder boyutlara ulaştığını dile getirdi.
Doğru!
Ama…
Burada hepimize görev düşüyor.
Sadece belediyeden temizliği beklemeyeceğiz!
Enkazlardan yayılan toz.
Kötü kokular.
Ağır hasarlı bina molozları.
Etrafa saçılan çöpler.
Bir de dünden bu yana artan hava sıcaklığıyla birlikte kente yayılan toz bulutunun yarattığı rahatsızlık sağlığa zarar veriyor.
Boş arsalara bakın.
Önüne gelen çöpünü rastgele atıyor.
Olmadı!
İskenderun’u birlikte güzelleştirmeliyiz.
Havalar daha da ısınacak.
İşte o zaman çok daha tehlikeli!
Vatandaşın sağlığı önemli.
Hemen bugünden tezi yok, tüm esnaf ve ev sahipleri süpürgelerini ellerine alıp çevrelerini temizlemeye başlamalı.
Teşekkürler dostum.
Senin hassasiyetini ve düşünceni biliyorum.
İskenderun, temiz olsun!
Bu uyarı çok yerinde.
Yaz aylarında permeperişan oluruz!
İskenderun, bizim!
Çok acil, çevre seferberliği başlatılmalıdır.