Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden etkilenen illerde incelemelerde bulunan Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü akademisyenleri, İskenderun’da hasarın en temel nedeninin sıvılaşma gibi zemin problemleri olarak gösterilebileceğini belirledi.
Afetlere Karşı Dirençli Toplumlar Oluşturmak İçin Araştırma ve Eğitim Merkezi (MARTEST) Projesi kapsamında, depremlerin sahada oluşturduğu etkileri araştırmak, bilgi edinmek ve gözlem yapmak üzere öğretim üyeleri ve lisansüstü öğrencilerden oluşan çalışma grubu 11-18 Şubat’ta bölgede incelemelerde bulundu.
Çalışma grubu tarafından deprem bölgelerindeki faylanma, alt ve üst yapılarda meydana gelen hasarlar gibi deprem etkileri yerinde incelendi. Deprem bölgesinden elde edilen akademik çıktılar ise “6 Şubat 2023 Maraş Depremleri (Pazarcık Mw7.7 ve Elbistan Mw7.6) Sonrasında Kuvvetli Yer Hareketi, Geoteknik, Üst Yapı ve Altyapılara İlişkin Saha Gözlemleri” adlı raporda toplandı.
“Hasarlı binaların ikinci depremin etkisiyle yıkıldığı bilgisine ulaşıldı”
Rapora göre, Göksun, Elbistan, Kahramanmaraş, Pazarcık, Gölbaşı (Adıyaman), Gaziantep, Nurdağı, İslahiye, Antakya, İskenderun ve Adana il/ilçe ve mahallerinde, 2 depremin merkez üstü başta olmak üzere, fay eğim, doğrultu ve yüzey kırığı gözlemleri, alt ve üst yapılarda hasar gözlemleri başta olmak üzere sıvılaşma, kaya düşmesi, boru hatlarında meydana gelen hasarlar, kara yolu hasarları yerinde incelenerek değerlendirme yapıldı.
Kahramanmaraş il merkezinde yapılan saha gözlemlerinde, yoğun yapısal hasarlara rastlanıldığı aktarılan raporda şunlar kaydedildi: “Eski Kahramanmaraş’ın kurulduğu alanın alüvyonal genç ve yumuşak zemine sahip olduğu, ana kayanın derinde bulunduğu ve deprem sırasında açığa çıkan ivme nedeniyle geniş bir periyot aralığında görülen yüksek ivme değerlerinin özellikle bu zemin koşullarında rezonans etkisiyle yıkıma neden olduğu düşünülmektedir. Gölbaşı (Adıyaman) ve İskenderun (Hatay) ilçelerinde zemin sıvılaşması problemi, özellikle kum fışkırmaları ve kum konileri şeklinde gözlenmiştir. Her iki ilçede de hasarın en temel nedeni sıvılaşma gibi zemin problemleri olarak gösterilebilir. Deprem sonrasında hızlı bir şekilde afet bölgesine giden ve bu raporu hazırlayan çalışma grubu incelemeleri, depremden kısa bir süre sonra kaybolma ihtimali olan, araştırmalar için çok önemli verileri içermektedir. Detaylı fotoğraflarla kayıt altına alınan bu veriler, deprem sonrasında gerçekleştirilecek çalışmalarda çekirdek rol oynayacak ve araştırmalara yön verecektir.”
Raporun hazırlanmasında ise GTÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Selçuk Toprak, Doç. Dr. A. Can Zülfikar, Doç. Dr. Savaş Karabulut, Dr. Öğretim Üyesi Ahu Mutlu, Dr. Öğretim Üyesi Ülgen Mert Tuğsal, Pamukkale Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Engin Nacaroğlu, GTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü doktora öğrencisi Muhammet Ceylan, yüksek lisans öğrencisi Kamer Özdemir, yüksek lisans öğrencisi Sedat Parlak katkı sağladı.