İspanyol Müdür, ‘Daha önce böyle karşılanma görmedim’

İspanya Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Kalkınma için Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın Arsuz’a bağlı Karaağaç Mahallesi’nde kurduğu sahra hastanesinin müdürü Roberto Arranz, Türkiye’de kendilerine gösterilen yakın ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Günlük 200 hastayı muayene etme kapasitesine sahip olan hastanede, doktor, hemşire ve teknisyenler olmak üzere 82 kişinin görev yaptığını söyleyen Roberto Arranz,  “Buradaki insanlar çok iyi. Hastaneyi kurarken yemek, su getirerek bize destek oldular. Gerçekten şaşırdık” dedi.

Hastanede çalışan doktorların İspanya’nın farklı bölgelerindeki hastanelerde görev yaptıklarını ve gönüllü olarak buraya geldiklerini ifade eden Arranz, kendisinin de bu göreve gelmeden 3 hafta önce kayak yaparken kaza atlattığını ve bu nedenle zaman zaman yürürken zorlanmasına rağmen buraya gelmeyi kabul ettiğini dile getirdi.
Arranz, sahra hastanesi için gerekli ekipmanın ayarlanması, Türkiye’ye ulaştırılması ve kurulmasının zor bir süreç olduğunu ve bu süreçte çok yorulduklarını belirterek,  “Tüm bunlara rağmen burada olduğumuz ve Türk halkını desteklediğimiz için çok memnunuz” dedi.
Arranz, İskenderun halkının kendilerine gösterdiği sevgiye değinerek “İnanılmaz bir şey. Son 15-20 yıldır acil servis hizmetlerinde görev yapıyorum ve daha önce böyle iyi karşılanma görmedim” diye konuştu.


Hastane ekipmanını Adana’dan Arsuz’a bir Türk firmasının tırlarıyla taşıdıklarını belirten Arranz, “Adana’daki havalimanından buraya hastane ekipmanını getirmek için Mars isimli bir Türk şirketinden 8 adet tır kiraladık. Çok profesyoneldiler ve her şey buraya geldi. Ücreti ödemek istediğimizde, şirketin CEO’su ödemeyi almadı ve hastaneye ücretsiz olarak yemek getirmeyi teklif etti. Buradaki insanlar çok iyi. Hastaneyi kurarken yemek, su getirerek bize destek oldular. Gerçekten şaşırdık” şeklinde konuştu.
“Juan Carlos” gemisiyle İskenderun’a gelen İspanyol denizcilerin arama kurtarma çalışmalarına liderlik eden Yüzbaşı Angel Umbria da bölgede yaşadıklarını anlatırken, İskenderun’a geldiklerinde karşılaştıkları yıkımı “gerçek bir afet” olarak nitelendirdi.
Umbria, 4 ayrı ekip olarak arama kurtarma faaliyetleri yürüttüklerini ve biri 7 yaşındaki bir erkek çocuk olmak üzere iki kişiyi enkazdan sağ çıkardıklarını ve bunun ekiplerine moral olduğunu ifade etti.
İskenderun’da görev yaparken unutmayacağı anlar da olduğunu dile getiren Umbria, şöyle devam etti:
“Arama kurtarma için ilk çıktığımız gece 12 saat boyunca uğraştık, bir kişinin cansız bedenine ulaştık. Türk arama kurtarma ekiplerine bu kişinin cenazesini yıkıntılardan çıkarmak için yardım ettik ve enkazın olmadığı güvenli bir yere götürdük. Hayatını kaybeden kişinin yakınları oradaydı. Cenazeyi teşhis ettiler ve ağlamaya başladılar. Ağlayan bir kişi askerlerimden birini kucakladı ve ‘teşekkürler’ dedi. Bu kelimeyi ‘teşekkürleri’ hatırlıyorum. Daha önce duymamıştım ve sordum biri anlamını söyledi. Bu durum ekibimin hepsinde şok etkisi yarattı. Canlı birini bulamamıştık ama birilerine sevdikleri birinin cenazesini gömmesine yardımcı olduk” dedi.