Taka – tuka!

İşler yürümüyor.
Bir yerde mutlaka sorun var.
Uğraşan çok.
Bir arpa boyu yol ancak gidiyor!

İşini yapan da az.
Kalabalık kadroya rağmen aynen böyle.
Olmuyor!
Yönetici, yönetici değil!

Hep dile getirdiğim ve gittikçe daha da azalan ‘liyakat’ anlayışının rafa kaldırılmasının sonucudur bu.

Üzücü ama gerçek!
Nereye gitsek hemen hemen aynı.

  • Salla gitsin!
  • Sal çayıra Mevla’m kayıra!
  • Bugün git, yarın gel!
  • Günler çuvala mı girdi?
  • Ne acelesi var?
  • Benden iyi mi bileceksin?
  • Yapacak bir şey yok!
  • Bekleyen Derviş, muradına ermiş!

Tombaladan çıkan yöneticilerin olduğu yerde; sıkça kullanılan bu sözlerin hepsini yaşamayanınız var mı acaba?

Nerdeeen, nereye!
Baksanıza belediyelerin durumuna.
Hizmeti kim yapacak?

Örnekleri bitmez.
Hadi belediye başkanlarını geçtik!
Peki ya diğer kadrolar?

Kaldırım, yol, su, temizlik, ulaşım, altyapı ve daha birçok kurumun yöneticileridir hizmetin gelişini geciktiren.

Herkes kendi işini yapacak!
Bu da liyakatli kadrolarla mümkün.

Olmayınca ne oluyor?
Tabii ki sorunlar büyüyor!

Hava – civa çok!
Makam araçları çok!
Kibir çok!

Ammmaaa…
Çoğu, ‘gürültü – patırtı’!

Yani…
Taka – tuka!

Boş teneke de çok gürültü çıkarır.
Bunun adına da liyakatsizlik denir!
Dahası yok ki!!!