Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Hatay’daki tarım sektörünün sorunları ve Kırsal Kalkınma Projesi’yle ilgili yaptığı açıklamada Suriyeli sığınmacıların AB destekleri ve ucuz işçilikle tarımda da yerli üreticinin önüne geçtiğini söyledi.
Suriye meselesinin tarımı da olumsuz etkilediğine değinen Başkan Savaş, Hatay’da tarımla uğraşan insan sayısının yüzde 75’lik bir düşüşle, 36 binlerden 8 binlere düştüğünü belirtti.
Çiftçiler toprağını bırakmasın, üretim devam etsin diye desteğe devam ettiklerinin altını çizen Başkan Savaş, “Yanı başımızdaki savaş ihracatçımızı da çiftçimizi de derinden etkiledi, yarınlarımız için karamsarlığa kapılmadan var gücümüzle onların yanında olmaya devam ediyoruz” dedi.
Mazot, gübre, elektrik, işçilik, ilaç, tohum tüm girdilerde artan fiyatlar dolayısıyla çiftçinin masrafını sattığı ürünle karşılayamadığını belirten Savaş, tarımda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir 1. İktisat Kongresinde, ‘Ziraat milli ekonominin temelidir’ dediği anlayıştan giderek uzaklaştığına vurgu yaptı.
Kırsal kalkınma ile Hatay’ın bütününde 15 bin aileye destek olduklarını söyleyen Başkan Savaş, “Yayladağı’nda Suriyeli çiftçiler için Avrupa’dan bir fon bulundu, onlar da burada çilek ekti. Burada üretilen çilekler ihraç edildi ve Suriyeli kardeşlerimiz ekonomik olarak çok güçlendi. Ancak bizim insanlarımız, girdi masraflarından dolayı ekip biçemediği için topraklarını satıp şehre göçmeye başladılar. Biz bu durumu öğrenince dedik ki ne gerekiyorsa biz yapalım. Kırsal Kalkınma Projesi yaptık. Bu bölgede tarım yapabilecek ne kadar çiftçi varsa hepsine iki yıl üst üste fide verdik. Fidenin yanısıra tohum desteği yapıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de en kaliteli, en ucuz organomineral gübreyi ürettik ve bunu en ucuz şekilde Hatay ve çevre illerde çiftçimizle buluşturuyoruz. Bu insanlarımızın kendi topraklarından para kazanmalarına yardımcı olduk. Böylece şehre göç azaldı ve insanlar kendine yetmeye başladı” dedi.
Üretimin yanısıra satış konusunda da çiftçinin yanında olduklarını anlatan Başkan Savaş, “Örneğin satış konusunda sıkıntı yaşayan çiftçiye biz diyoruz ki piyasa fiyatına biz alıp ticaretini biz yapacağız. Bunun için de hem kooperatiflerle iş yapıyoruz hem de bir tane şirket kurduk 70 ortaklı. Şirkete Büyükşehir’i de ortak yaptık. Tarlada üretilen ürünleri endüstri ile buluşturup hem bunun katma değerini yükseltiyoruz hem de raf ömrünü uzatıp yurt dışına da ihraç ediyoruz. Çiftçinin satamadığı ürünü biz alıp kurutuyoruz ve Dubai, Almanya gibi önemli yerlere gönderiyoruz” ifadelerini kullandı.
Savaş, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Hükümet tarıma bu sene 29 milyar destek vereceğini açıkladı. Kısa bir hesap yapacağım; şu anda Türkiye’de tarımda kullanılan mazot 3 milyar litre. Hükümet sadece vergi olarak tarımdan, her litrede 7 lira para kazanıyor. 3 milyar litrelik mazota 21 milyar para kazanıyor. Ürettiği şeyi hiç hesaba katmıyorum. Bu mazot 21 milyar, bunun dışında çiftçi tarlaya gelip giderken mazot yakıyor. Onu da yaklaşık 8 milyar hesaplarsanız, tarımda sadece mazot ve benzine koyduğu parayı siz geri vermiş oluyorsunuz çiftçiye. Yani insanların yükünü hafifletecek bir şey yapmıyorsunuz. Başka bir şey söyleyeyim, şu anda ülke genelinde 13 tane şehir hastanesi var ve bunlar 5 şirkete ait. Bu 5 şirkete hükümetin verdiği para 33 milyar 700 milyon lira. Yani tüm Türkiye’deki tarıma vereceği destekten çok daha fazlasını 7 ayda hükümet 5 tane şirkete veriyor. Onun için canımız yanıyor. Biz tek başımıza ürettiğimiz gübre ile tüm gübre fiyatlarında 2 defa dampinge sebep olduk. Bundan sonra birçok belediye bu işe el atacaktır. Biz belediye başkanları sık sık görüşüyoruz. Herkesin yol tutuşu farklı ama muhtemelen ortak bir karar vereceğiz. En iyi modeli kim yapıyorsa o modeli devam ettireceğiz. İnşallah biz Hatay olarak tarımdaki kalkınma planını, yeni hükümetle Türkiye’deki kalkınma planıyla birlikte yürüterek çok güzel bir örnek olacağız” dedi.