Barış!

Ne güzel bir kelime.
Söylerken bile yürekleri ferahlatıyor.

  • Uçsuz – bucaksız anlamı olan
  • Huzur veren
  • Dünyayı aydınlatan
  • Umut veren
  • Aşkları çağrıştıran
  • Sevginin en güzeli

Barışı anlatmaya kelimeler yetmez ki…

Çünkü barış; umut, yaşama sevinci, aşk, etik, estetik gibi kapsadığı hümanist değerleriyle hayattan yanadır.

Ve…
Özgürce hayattan yana olan herkes de ‘Barış’tan yanadır.

Savaşın karşıtıdır ‘Barış’!
Değerini çok iyi bilmek ve özenle korumak gerekir.

Nice yazar ve şairlerin sözleri hiç unutulmaz.
Nâzım Hikmet mesela…

Dünyanın en güzel, en sahici, en trajik, en yaslı barış yanlısı, savaş karşıtı şiirlerini yazan şair… Savaşın dünya ölçeğinde kâbus gibi halkların yaşamına çöktüğüne tanık olmuş bir şair olarak bu felaketin yinelenmemesi için ABD tarafından atom bombası atılan Japonya’nın Hiroşima kentinde ölen kız çocuğunun diliyle seslenir dünyaya.

‘Kız Çocuğu’ başlıklı şiirinden son iki dörtlüğü okuyalım:

“…Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâğıt gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.”

Ne kadar acı, değil mi?
Savaş naraları atanlara inanmayın.
Sakın ama sakın!!!

Asker kökenli olan ünlü şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca da barış yanlısı, savaş karşıtı şiirler yazmıştır. “Nötron Bombası” başlıklı şiirini okuyalım:

“Yalnız canlılara yönelik,
Nötron bombalarınla yak beni,
Gir hemen evime
Artık senindir, biraz bile bozulmamış
Bu masa, bu çiçek, bu yorgan,
Bu kışlık buğday.
İğrenç buluşunla övünme de
Hadi! Öldür beni çabucak
Unutma, içerde biri daha var
Çöktüremeyeceğin, susturamayacağın,
Yok edemeyeceğin biri.
Benim ‘Barış’ sevgim!”

‘Barış’ sevgimiz hiç bitmesin!
Çocuklar, özgürce yaşasın diye!!!