Sorun nerede?
Tüm mesele bu ya!
Herkes biliyor.
Konuşuyor.
Etkilerini yaşıyor.
Zarar görüyor.
Üzülmeyen çok az!
Türkiye’de yaşanan ekonomik sıkıntıların boyutunu hala görmezden gelip, milletin mutfağının yangın yerine dönmesine neden olanları alkışlayanları anlamak çok zor.
Sorun şu:
‘Günden güne birey olmaktan uzaklaşıyoruz!’
Görünen o ki…
Biat etmek, sorunları daha da büyütüyor!
Sanki; hiç sorun yok.
Sanki; herkesin otomobili var.
Sanki; herkesin evi var.
Sanki; maaşlar fazlasıyla yetiyor.
Sanki; işçiler çok rahat.
Sanki; memurlar güllük-gülistanlık.
Sanki; öğrenciler çok mutlu.
Sanki…
Sanki…
Sanki…
Liste uzayıp gidiyor.
da…
Bu ‘sanki’lerin cevabını seçim sandıklarında vermesi gerekenler, bu zorlukları yaşayan vatandaşlardır
Peki, vatandaş ne durumda?
Bunu vatandaşlara sorduk.
Gerçekten içler acısı!
Bir dokunuyorsun, bin ‘Ahhhh!’ işitiyorsun.
Öyle, ‘ballı-kaymak’ yaşayan bir gruba aldanıp da; bunları toplumun yaşantısı olarak sunan ve ekonomik gidişatı eleştirenleri nankörlükle suçlayanlara sakın aldanmayın.
Bir arkadaşım anlatıyor:
“Görevim gereği bir apartman dairesine gittim. Ev eşyası olmadığı gibi, aylardır elektrik kesik olduğu için karanlıkta yaşıyorlar. Ne bulurlarsa yiyorlar. Sefaletin boyutunu görünce çok üzüldüm.”
Daha fazlasını yazamıyorum!
O kadar acı ki!!!
Dinlerken, şaşkınlığımı gizleyemedim:
‘Deme be kardeşim!’
Vatandaşın durumunu görün artık.
Her yerde ipin ucu kaçmış!
Fırsatı ganimete çevirenlere de dikkat!!!