Bu yazacaklarım, yoğun konut alanlarının bulunduğu iki mahallenin nasıl kendi kaderine terk edildiğini anlatıyor.
* * *
Hiç kimse kendini sıyırmasın!
Karaağaç Mahalle Muhtarları da, Nardüzü Mahalle Muhtarı da bu keşmekeşliğin sorumlusudur.
Gelelim Arsuz Belediye Başkanı’na!
Asıl sorumlu O’dur!!!
‘Görmüyorum’, olmaz!
‘Bilmiyorum’, olmaz!
‘Çok yoğunum’ da olmaz!
* * *
Hiç mi Karaağaç Asri Mezarlığı’nın arkasındaki caddeden geçmediniz?
Daracık köprü tıkandıkça tıkanıyor.
Tam da trafik cehennemi var!
Hadi oradan gidin geçin de görün!
Enkaz kamyonları.
Beton mikserli araçlar.
Vır da vırrr!
Vırvır da vırrr!
Hız ki ne hız!
Toz bulutu.
Yollara saçılan taşlar!
Enkaz kokuları!
Kamyonların gürültüsü!
İki mahallemiz de yaşanmaz hale geliyor, haberiniz olsun!
* * *
Özellikle neden bu güzergah!
Neden bu caddeler?
Buradaki insanlar ça – re – siz!!!
Hem sağlıklarından oluyor vatandaşlar, hem de peşpeşe geçen araçların sarsıntılarından her gün depremi bir kez daha yaşıyorlar.
Nardüzü’ndeki enkaz depolama sahaları da apayrı bir dert!
* * *
Dahası da var!
Böyle giderse; birkaç yıl sonra, bu verimli tarım alanlarımızın yeri Sarıseki’deki sanayi alanlarına dönecek!
Görünen o ki…
Karaağaç ve Nardüzü kurban seçildi!
Sözün Özü…
Yazık oluyor bu güzelim insanlarımıza!