CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, kentte büyük tepkilere neden olan yurtdışından ithal edilen angus (canlı sığır) konusunda bölge milletvekilleri olarak verdikleri mücadeleyi anlatırken, angus sorununun önce İskenderun’un, sonra Hatay’ın, sonra tüm Türkiye’nin sorunu olduğuna dikkat çekti.
Angus ithalatında 25 ayrı şirketin bir araya gelerek uluslararası ticaret kurallarına göre 5 yıllık anlaşma yaptıklarını ve bu konuda sadece bakanlığın onay yetkisinin bulunduğunu anlatan Şahin, canlı hayvan taşıyan gemilerin nakliyesinin ikamet alanlarından uzak limanlarda yapılması gerektiğini, bunun için de bir araştırma yapıldığını belirtti.
“Konuyu devlet eliyle çözeceğiz”
Türkiye’de, ikamet alanlarından uzak olan biri SANKO-Yumurtalık, diğeri Hopa olmak üzere iki liman bulunduğunu söyleyen Şahin, “Buradan ithal edilmiş olan angusların kesimden sonra yüzde yetmişini Irak’a ihraç ediyoruz. En son gelen gemi ile ilgili Bakan buraya geldi, Bakan Yardımcısı, Müsteşar, Genel Müdür araştırmalar yaptılar. Bütün yazışmalar yapıldı. SANKO’ya indirilecekti, SANKO’nun platformu uygun değil, LİMAK’tan bir platform getirilerek kaynak yapılmak istendi buraya. Yalnız açık deniz rüzgar alması bakımından platformdan kamyonetler rüzgar nedeniyle devriliyor. LİMAK işçilerini göndermeye çalıştık o SANKO limanına sokmadılar. Bu sebeple giriş yapamadık. Nihai bir çözüm gerekiyor. Birinci olarak ikamet alanlarından uzak bir limana indirim sağlanmalı, ikinci olarak da karantina merkezleri limanlara çok yakın yani nakliye ile sıkıntı olmayacak kadar yakın olmalı. Biz Sayın Bakanla, Bakan yardımcısı, Müsteşar, Genel Müdürle görüşmeleri sağladık, şimdi limanlar üzerinde araştırmalar yapılıyor. Bu araştırmaya göre uygun olan, ikamet alanlarından uzak olan liman, karantina konusunu da devlet eliyle çözülecek şekilde uğraşıyoruz. En hızlı şekilde gerçekleşmesi için Ankara’da da çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
“Sorun aşı değil, karantina merkezi”
Julia Ak isimli geminin İzmir’deki karantina merkezinin müsait olmaması nedeniyle İzmir’e alınmadığını ifade eden Şahin, “Meselâ angusları İzmir Limanı kabul etmedi İskenderun’a getirdik diye söylüyoruz ya, asıl orada olan şey karantina merkezinin müsait olmaması. Yani 13 gün önce inmesi gereken anguslar aşısız olduğu için indirilmedi, karantina merkezi bulamadılar. Aşılandıktan sonra da sadece Osmaniye’de karantina merkezi ile anlaştıkları için gemi seyri buraya geldi. Öyle mücadele verdik ki; mesela buradaki karantina merkezinin dahi 200 liralık ücretini 1,5 trilyona çıkardılar 1000 liraya zorla pazarlık yaparak karantinaya alınmalarını sağladık. Önümüzde iki seçenek kaldı. Ya bütün hayvanlar telef olacak ya bir karantina merkezine indirilerek sağlıklı takibi sağlanacak. Bu yüzden o platformdaki aksaklık yüzünden mecbur kalındı. Nihai bir çözüm istiyoruz. Ama Hopa ama Sanko, uygun olan, desteklenmiş, rehabilite edilmiş bir sistemle halk sağlığına uygun, halkın koku vesaire tüm etkilerinden en az etkileneceği ilk adımı atmamız gerek. İkincisi bu hayvanların üzerinde gelen sinek ve haşereler var. Veterinerler tüm testleri yapıyorlar, her türlü tedbiri alıyorlar gibi söylemler gelişiyor ama unuttukları bir şey var, o hayvanlarla birlikte gelen mikroorganizmalar, sinekler, uçucular… Kapılar açıldığı an İskenderun’a ve bulunduğu limanın etrafındaki tüm bölgelere sinekler yayılıyor. Asıl hastalığı onlar yayıyor. O yüzden mevzuatlarına sıkı bir şekilde hayvan üzerindeki haşerenin ve sinek, uçucularla mücadelenin açık sarih konulması için mücadele ediyoruz. Üçüncü aşamada yüzde yetmişi ihraç edilen bu etlerin tamamının ihraç edilmesi noktasında çaba harcıyoruz. Dördüncü aşamada da bizim ülkemize girmeden hangi ülkeye ihraç ediyorsak ihraç ettiğimiz ülkenin direkt limanlarına inmesi, orada kesilmesinin Devlet eliyle sağlanmasını arzuluyoruz. Bu mücadeleyi tek başıma vermiyorum. Sayın Abdulkadir Özel de bizimle aynı kararlılıkla mücadele içerisinde, randevular almakta beraber görüşmekte asla ödün vermiyor. Nihayetinde bu sorun önce İskenderun’un, sonra Hatay’ın, sonra tüm Türkiye’nin sorunu” şeklinde konuştu.